Yurdumuzda ve dünyada her yıl ekim ayının dördüncü günü, Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanmaktadır.
Hayvanlar, bitkiler ve insanlar dünyada bir yaşam zinciri oluşturur. Bu canlılardan bitkiler ve hayvanlar insanlara yararlı olan canlılardır.
Hayvanların etinden, sütünden, yumurtasından, balından besin olarak yararlanırız. Derilerinden ayakkabı, çanta, kemer; yünlerinden elbise, halı ve kilim; kemiklerinden tarak ve çeşitli süs eşyaları yaparız. Gübrelerini de tarlalarımızda kullanırız. Ayrıca bazı hayvanların gücünden yararlanırız, insanlara bu kadar yararı olan hayvanları bilinçsizce avlayıp nesillerini yok etmek, aslında insanın kendi geleceğini tehlikeye atması demektir.
At, eşek, öküz, inek, deve, koyun, kedi, köpek, ördek hindi vb. hayvanlar, insanlardan korkmaz, insanların çevrelerinde yaşar. Bu tür hayvanlara evcil hayvan diyoruz.
Dağlarda, ormanlarda insanlardan uzakta yaşayan aslan, kaplan, kurt, tilki, yılan, kartal, fil vb. hayvanlar, yabani hayvanlardır. Yabani hayvanlar, insanlar için tehlikeli olabilirler.
Evcil hayvanların hepsi de insanlar için yararlı hayvanlardır. Bu hayvanların bazılarının ürünlerinden besin olarak yararlanırız. Koyun, kuzu, inek, ördek, tavuk, hindi gibi hayvanların etleri; koyunların, ineklerin, keçilerin sütleri; tavuğun yumurtaları önemli besin kaynaklarımızda At, eşek, öküz ve deve gibi evcil hayvanları ise binek ve yük hayvanı olarak kullanırız.
Kedi, köpek gibi hayvanlar hem bizi çeşitli tehlikelerden korur, hem de evlerimizde bize arkadaşlık ederler.
insanlara zararlı olan hayvanların bile yaşam zincirinde yerleri vardır. Örneğin; tarla farelerini yılanlar, yılanları da leylekler yer. Doğada herhangi bir hayvanın yok olması insan varlığını tehlikeye düşürebilir. Bunun için hayvanları korumamız gerekmektedir.
Günümüzde bazı hayvanların soyları tükenmektedir. Soyu tükenmekte olan hayvanları korumalıyız. Onları avlamayıp özel korumaya almalıyız.
1822 yılında İngiltere’de “Hayvanlara Kötü Muameleyi Önleme Derneği” adıyla dünyadaki ilk hayvanları koruma derneği kurulmuştur. Yurdumuzda ise 1924 yılında Atatürk’ün desteği ile İstanbul’da Hayvanları Koruma Derneği kurulmuştur.
Çeşitli ülkelerin hayvanları koruma dernekleri 1931 yılında toplanarak 4 Ekim gününü “Hayvanları Koruma Günü” olarak kabul etmişlerdir.
Hayvanları Koruma Günü’nün kabul edilmesi ile yurdumuzda hayvanların korunması konusunda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Hayvanların avlanma koşulları tespit edilmiş, avlanma mevsimleri belirlenmiştir. Hayvanların yavrulama ve yumurtlama dönemlerinde avlanmaları yasaklanmıştır. Böylelikle hayvanların nesilleri koruma altına alınmıştır.
Her yıl 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde dünyanın hemen hemen her ülkesinde hayvanların yararları, beslenmeleri, bakımları, yaşama koşulları ve hastalıkları ayrıca televizyonlar’ gazeteler ve radyolar aracılığıyla insanlar hayvanların korunmaları gerekliliği konusunda bilgilendirilir.
Yurdumuzda da hayvan sevgisinin büyük küçük herkeste yerleşmesi için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Hayvanat bahçeleri ve ulusal parklarda evcil ve yabani hayvanlar koruma altına alınmıştır. Buraları ziyarete gelen insanlarda hayvan sevgisinin oluşturulması amaçlanmıştır.
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma günü dolayısıyla okulumuzda program düzenlenerek öğrencilerimizin bu konuda bilinçlenmesi amaçlanmıştır.